HABERLER
ULUSLARARASI EMEK HAREKETİ KONFEDERASYONU (ICLM) 1 YAŞINDA
Bem-Bir-Sen öncülüğünde kurulan Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu (ICLM) 1. yaşını 26 ülkeden gelen 45 sendikacı ile kutladı. Bem-Bir-Sen’in ev sahipliğinde Ankara’da yapılan toplantının teması “Terörizm ve Çalışanlara Etkileri – Ulusal Kalkınmada Sendikaların Rolü” üzerine yapılan değerlendirmeler oldu. ICLM ve Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay ile Genel başkan Yardımcıları Medeni Sevinç, Gürkan Alper ve Recayi Karslı’nın ev sahipliğinde yapılan programa, Bem-Bir-Sen Eski Genel Başkanı, Şırnak Eski Milletvekili Mehmet Emin Dindar, Bem-Bir-Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Bayram Elik, 3 No’lu Şube Başkanı Hanefi Sinan ve misafir sendikacı delegasyon katıldı. ICLM tanıtım filminin izlenmesiyle başlayan programda 15 Temmuz hain darbe girişiminin anlatıldığı İngilizce filim delegasyona gösterildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan ICLM ve Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı Türk milletinin göstermiş olduğu karşı koymayı delegasyona anlattı. Turbay şunları söyledi: “Bilindiği üzere ülkemiz 15 Temmuz’da büyük bir tehlike atlatmış, Türkiye’yi bir çöküş sürecine götürecek hain darbe girişimini ‘Ben buradayım’ diyerek meydanlara çıkan aziz milletimizin iradesiyle durdurmayı başarmıştır. Kararsızlık içinde kalmış, ne yapacağını bilemez hale gelmiş bugünkü küresel sistemin dünya milletlerine sunabilecekleri bir gelecek tasavvurunun olmadığı dönemde dahi Türk Milleti, 15 Temmuz hain darbe girişiminde göstermiş olduğu cesaret ve dirayetiyle bir nevi kendi kaderini tayin etmiştir. Bem-Bir-Sen, en kötü sivil yönetimlerin en iyi darbelerden daha değerli olduğunun bilinciyle, devletin bekası, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve milletimizin birlik beraberliği ilkesi doğrultusunda çizgisinden asla sapmadan yoluna devam etme gayreti içinde olurken, vatanına ihanet edenlerin gözaltına alınmaları, işten uzaklaştırılmaları, işten atılmaları, hatta tutuklanmalarının hakkaniyet çerçevesinde yapılması noktasında her zamanki hassasiyetini göstermiş ve göstermeye de devam etmektedir. Toplum olarak, terörden sadece belli bir kesimin değil, çoğunluğun etkilendiği bir dönemi geride bıraktık. Devlet dışındaki terör örgütleri, cemaat yapılanmaları ya da milli olmayan oluşumlardan emir alarak devlet ve millet aleyhine iş ve işlem yapan her kim olursa olsun en ağır cezayı almaları gerektiği yönünde görüşümüz ağır basmaktadır. Demokrasinin kesintiye uğratıldığı, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, çalışma yaşamına ilişkin tüm yasal düzenlemelerin ülke gerçekleri yok sayılarak antidemokratik ve çağın gerisinde olarak düzenlenen, sendikal hak ve özgürlüklerin daraltıldığı darbeler dönemi 15 Temmuz’la rafa kalkmıştır. Bem-Bir-Sen, önceden olduğu gibi yeni süreçte de devletin kılcal damarlarına nüfus etmiş her türlü siyasi ve kişisel emellerden arınmış bir yapılanmanın tarafı olacaktır. Bizler, demokrasiyi savunan sendikalar olarak, demokratik süreçlere sonuna kadar destek veriyor, ülke ve milletimiz aleyhine olan yapılanmaları davet eden, şiddeti ve terörden yana tavır sergileyenleri kınıyoruz. Bu manada Sendikamız, bu süreçte verilen mücadeleleri de desteklemektedir.” “ICLM ÜYESİ ÜLKELER DÜNYADA YAŞANAN VAHŞET VE KATLİAMLARA SESSİZ KALMAMALI” ICLM üyesi ülkelerin dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanan vahşet ve katliamlara sessiz ve duyarsız kalmaması gerektiğine vurgu yapan genel başkan Mürsel Turbay, “Bizim terör, sizin terör yanılgısı içerisinde olmadan birlikte güç olmak, hak ve menfaatlerimizi korumak gibi bir misyonumuz bulunmaktadır. Bugün başkalarının başına gelen musibetin yarın bizlerin başına gelmeyeceğinin bir garantisi yoktur. Çünkü teröre kucak açanlar, yılanla birlikte yatanlar günü geldiğinde o yılanın kendilerini sokacağını unutmamalıdır. Bu sebeple dünya kamuoyunu gerçek bilgilerle bilgilendirmek, algı operasyonlarını yok etmek, Türkiye’nin tezlerini anlatmak bu kuruluşun görevleri arasındadır” dedi. “ICLM’NİN YENİ HEDEFİ; BİRER HAFTALIK PROJELERLE ÜLKELERE BİLGİ, BİRİKİM İHRAÇ OLACAK” “ICLM olarak bir başka projemiz, hedefimiz var” diyen Turbay, “Ülkelerin kalkınmasında sendikaların rolü ve etkinliği’ üzerinde bugüne kadar ICLM öncülüğünde çalışmalar yapıldı. Hedefimiz Türkiye Modelini, gelişmemiş-az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bazlı Türkiye Yerel Yönetim çalışmalarını göstermek, birer haftalık projelerle ülkelere bilgi, birikim ihraç etmektir. Ayrıca sendikal bilgi ve tecrübeleri birlikte paylaşarak çalışanların haklarını tam manasıyla korumaktır.” “Haksızlığın karşısında dik durarak, çalışanlarımızın hakkını yedirmeden ILO Normları ve standartlarında dünya sendikal hareketleri çerçevesinde mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Turbay, “Çifte standartla asla hareket etmeyeceğiz. Birinin hakkı yenirken, diğerine asla göz yummayacak, hukuk kuralları çerçevesinde müdahale edeceğiz. Bugün burada meydana getirdiğimiz birliktelik, uluslararası sendikacılık açısından bir örnek olup, çok olumlu ve umut vericidir. Farklı dinler ve farklı kültürlerden gelsek bile uzlaşma kültürünün mimarları olarak burada teşkil eden güç, inşallah ileri ki dönemlerde gerçekleştireceklerimizle daha da büyüyerek ulus-devlet düzeyine olumlu yansıyacaktır” diyerek sözlerine son verdi. Genel Başkan Mürsel Turbay’ın ardından kürsüye çıkan 26 ülkeden gelen sendika temsilcileri yaptıkları konuşmalarda “Terörizm ve Çalışanlara Etkileri – Ulusal Kalkınmada Sendikaların Rolü” üzerine değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda konuşan Bem-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Gürkan Alper, “Dünyada en önemli sosyal olaylardan birisi sanayi devrimidir. Sanayi devrimi ile birlikte işletmeler, sendikaların kuruluşu da başladı. Sendikacılık söylemleri sanayi devrimi ile başlayan emeğin ve insanın sömürüsü ile başlamış. Teknoloji devrimi ile beraber üretimde, sanayide ve son zamanlarda da tarımda işgücü ve istihdamla ilgili süreç azalmaya meydana geldi. Teknoloji, makineleşme artıkça insana dayalı işgücüne ilişkin süreler kısıtlanmaya başladı. Buna karşı artık yeni bir uluslararası kavramla ortaya çıkmamız gerekiyor. Karşımızda büyük bir güç var. Karşımızda sadece kendi ülkelerimiz değil farklı ülkelerin de içinde olduğu bir yapıyla çalışanlar mücadele etmek zorundalar. Bakın hemen hemen tüm ülkeler için bunu söyleyebilirim, insanlar sermayenin ülkelerine gelmesi yöneticileri davet ediyorlar. Bugün en çok istenmeyen konulardan biri göçmenlerdir. Çünkü bu durumu işsizlik olarak görüyor. Terör konusunun bile problemlerden birisidir. Dünya üzerindeki gelir ve sosyal adaletsizliğin olmasıdır. Bu anlamda yeni bir söyleme sendika olarak ortak bir akla ihtiyaç var. Sadece salt eleştiri ile bir yere varmak mümkün değil. Bizimde yeni bir söylemimiz olması gerekir. Bu ICLM’nin doğuşunun sebeplerinden birisidir. Dünya üzerindeki ezilen kesimlerin, çalışan emeği sömürülen kesimlerin hakkının gerçek anlamda savunulması ve bu konuda gündem oluşturulması gerekmektedir. Bizim ortak aklı kullanarak bir şeyler üretmemiz lazım. Karşıdaki güce kararlı bir şekilde tavır almalıyız. Biz yapabiliriz, biz değiştirebiliriz dememiz lazım. ICLM bunu diyecek kuruluştur. Sadece çalışanların değil, tüm dünyadaki mazlum ve mağdurlar için bir şeyler yapabiliriz. Bunu yapacak ICLM’dir.” dedi. Yapılan konuşmaların ardından, üyelik işlemleri tamamlanan ülkelere sertifikaları verildi. Üye ülkeler ve misafir delegasyonun katılımıyla 1. Yaş pastası kesildi ve aile fotoğrafı çekildi.