HABERLER
Peygamber Efendimize Hakarete Karşı 81 İlden Haykırdık! ÂLEMLERE RAHMET HAZETİ MUHAMMED (s.a.v.)
Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) hakaret eden karikatürleri Fransa’da kamu binalarına yansıtan, her fırsatta İslam düşmanlığı üzerinden kirli siyasi emellerini harekete geçiren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un insanların inançlarını hedef alan küstah açıklamalarına karşı, Memur-Sen ve Bem-Bir-Sen olarak 81 ilimizde basın açıklaması gerçekleştirdik.
Ankara, Ulus Meydanında Covid-19 tedbirleri kapsamında sosyal mesafe kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirilen açıklamaya Memur-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın, Genel Başkanımız Levent Uslu, Genel Başkan Yardımcılarımız Medeni Sevinç, Nurettin Sever, Memur-Sen’e bağlı sendikaların Genel Başkanları, Ankara 1 No’lu Şube Başkanımız Feridun Güneş, Ankara 2 No’lu Şube Başkanımız Mehmet Demir, Ankara 3 No’lu Şube Başkanımız Hanefi Sinan, Ankara 4 No’lu Şube Başkanımız Metin Arınmış, Ankara 5 No'lu Şube Başkanımız Adem Sarıca, Şube Başkan Yardımcılarımız ve teşkilat mensuplarımız katılım sağladı.
Sömürgenin merkezlerinden olan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un cinnete esir politikalarına bir yenisini ekleyerek, insanlığa rahmet olarak gönderilen, Hatem-ül Enbiya Hz. Muhammed Mustafa Efendimize ilişkin sözde karikatürlere fikir özgürlüğü adına sahip çıkması ve Müslümanları aşağılamasının Avrupa’da yaşanan cinnet halinin bir görüntüsü olduğunu ifade eden Memur-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın yaptığı açıklamada, “Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi, o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir.” dedi.
“Almanya’da cami baskını, Hollanda’da Gert Wilders’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un, ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir.” şeklinde konuşan Memur-Sen Genel Başkanımız Yalçın, “Kutsal emanetlerimizin mekanı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve Kutlu Nebi’ye dönük hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesinin de yakın olduğuna inanıyoruz. Hemen belirtelim ki; insanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır. Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır. Macron’un, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak olmaktadır. Bu bir akıl yitimidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Macron’un son birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalıştığını ifade eden Yalçın, “Deyim yerindeyse, aklını yitirmiş küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumda… Macron, İslam’dan korkuyor. Son birkaç yüzyılda bütün insanlık öğrendi ki; özgürlük Batı’da slogandır. Batı iki değerden korkmaktadır aziz dostlar; adil dünyadan ve özgür insandan. İslam da tam da bunu vaat etmektedir. Bütün insan hakları aktivisti örgütlerden, kişilerden, emek hareketlerine yön veren kuruluşlardan, kişilerden beklentimiz, çağrımız şudur: Özgürlük insanın, dünya insanlığın ikametgâhıdır. Renkleri, fikirleri ve inançları; hakaret etme, küçük görme, şiddeti çağırma aracı yapan, kendi kirli oyunları için saklama tezgâhları oluşturan, siyasi kimlikleri, ideolojik örgütlere ve emperyalist devletlere birlikte cevap vermeli, onlara yenilgiyi birlikte tattırmalıyız.” dedi.
“İnancımız, farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir. Ama çok temel bir ortaklığımız var; biz insanız ve dünyada birlikte yaşıyoruz.” diyen Yalçın, “Hiç kimse, hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır. İnanca ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz. Bütün dünya duysun ki; bizim için Hz. İsa da Hz. Musa da hülasa, Hz. Adem’den Hatemül Enbiya Hz. Muhammed’e bütün peygamberler kutsaldır, haktır, sataşmadan dahi muaftır. Çünkü onlar, insana onuru ikram, insanlığa felahı imkân haline getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati, doğruyu yaydılar. Uyanan bu dünyayı selamlarken, gönlümüzce rahmet peygamberine salavat getiriyor ve bütün benliğimizle, bütün güzel sözlerin insicamıyla sesleniyoruz:
Ya Muhammed (s.a.v.) seni seviyoruz.
Ya Muhammed (s.a.v.) seni seviyoruz.
Ya Muhammed (s.a.v.) seni seviyoruz.”