HABERLER
Haseki Başkan’dan Uslu Başkan’a Yüzde 100 Söz!
Genel Başkanımız Levent Uslu, Büyük Anadolu Termal Otel'de gerçekleştirdiğimiz 6. Olağan Genel Kurulumuzda AK Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki’den belediye başkanı seçilmesi durumunda gerçekleştirmek üzere söz aldı.
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikamızın (BEM-BİR-SEN) Büyük Anadolu Termal Otel'deki 6. Olağan Genel Kurulunda AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, göreve gelmesi durumunda Genel Başkanımız Levent Uslu’nun üyelerimiz adına dile getirdiği taleplere olumlu cevap vereceğini söyledi.
3600 EK GÖSTERGE
“Yerelde adaleti sağlamadan, ülkede kalkınmayı gerçekleştirmek imkânsız.” diyerek taleplerimizi sıralayan Genel Başkanımız Levent Uslu, “Biz BEM-BİR-SEN olarak 3.600 ek gösterge konusunda, belli bir zümreye değil, tabandan tepeye bütün kamu görevlilerinin, özellikle yerel yönetim memurlarının dikkate alınmasını istiyoruz. Ek gösterge konusunda ortaya konacak iradenin, yapılacak düzenlemenin adalet hassasiyeti noktasında terazi işlevi göreceğinin bilinmesini istiyoruz. Ek gösterge konusunda, ayrıcalık ya da ayrımcılık değil kapsayıcılık esas alınmalı, daha fazla kamu görevlisinin mutlu olması sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu.
İKİ UNVAN SORUNU
Genel Başkanımız Levent Uslu yerel yönetim hizmetleri kolunda iki unvanla ilgili mutlaka çözülmesi gereken iki büyük sorunu ise şu şekilde açıkladı:
“Bu salonda bizim ateş savaşçıları dediğimiz kahraman itfaiyecilerimiz var. Ve büyük zorluklarla vatandaşın hayatını kolaylaştırmaya çalışan nizam-intizam-ölçü mücadelesi veren zabıta memurlarımız var. İtfaiye ve zabıta kadrosunda görev yapan arkadaşlarımızın fiili hizmet zammı yani yıpranma tazminatı konusundaki mağduriyetleri giderilmelidir.
Zabıta arkadaşlarımız kolluk kuvveti kapsamındalar, fakat diğer kolluk unvanlarının aksine yıpranma tazminatı kapsamının dışındalar. Emniyet kuvvetlerimiz, jandarmamız, silahlı kuvvetlerimiz yıpranma tazminatı hakkına sahip zabıta değil. ‘Neden?’ sorusuna verilebilecek anlamlı ve hukuka uygun bir cevap bulamadık çünkü böyle bir cevap yok. Kısaca, Zabıta memurlarımızın fiili hizmet zammından yararlanması gerekiyor.
İTFAİYECİLERİN SORUNLARI
İtfaiyeci arkadaşlarımızda durum daha vahim. Kağıt üzerinde yıpranma tazminatı hakkına sahipler fakat hayat üzerinden bakıldığında bu hakkın verilmemesi arkadaşlarımızı yıpratıyor. Niçin böyle söylüyorum? Çünkü itfaiyeci arkadaşımızın yıpranma tazminatı yıllık 60 gün. Mevcut tazminat hesaplama yöntemine göre bırakın yılda 60 gün tazminat hak etmeyi, çalışma hayatı boyunca 60 günü alması neredeyse imkânsız. Çünkü yıpranma tazminatı gün ya da ay esasına göre değil saniye ve dakika esasına göre hesaplanıyor. Yangınla mücadele kapsamında yapılan mesai kaç dakika ya da kaç saat sürmüşse onun üzerinden yıpranma tazminatı alıyorsunuz. Diyelim ki ayda 3 saat yangınla mücadele ettiniz. Bu durumda alacağınız yıpranma payı, yaklaşık 30 dakika civarında. ‘Ne kadar yangın o kadar yıpranma’ anlayışı var. Fakat milletvekili, polis, gazeteci, jandarma iseniz bu durumda unvanınız esas alınıyor ve yıllık azami süre üzerinden yıpranma tazminatından faydalanabiliyorsunuz. Bir tarafta işin yapılma süresi üzerinden, diğer tarafta ise unvan üzerinden yıpranma tazminatı ödeniyor. Kısaca itfaiyeci arkadaşlarımızın yıpranma tazminatındaki adaletsizlik ateşi hala yanıyor ve söndürülmeyi bekliyor.
Yerel yönetimlerde fazla çalışma ücretinden, ikramiye tutarlarına, ek ödemle oranlarından, sözleşmeli personel istihdamına birçok konuda talebimiz, teklifimiz ve sona ermesini istediğimiz mağduriyetimiz var.
SÖZLEŞMELİ MEMURLAR VE ANKARA’DAKİ SIKINTILAR
Sözleşmeli memurlarımızın sıkıntısını ise “Sözleşmeli memur kardeşlerimizin sesi çığlıkları bizim de sesimiz çığlıklarımızdır. Bu suni problem bir an önce bitirilmeli, 6 yıllık özlem bitirilmeli, kadrolar bir an önce verilmelidir.” sözleriyle dile getiren Genel Başkanımız Levent Uslu, Ankara Büyükşehir Belediyesinde çalışan memurlarımızın mağduriyetlerini de Mehmet Özhaseki’ye hitaben şu sözlerle dile getirdi:
“Ankara Büyükşehir Belediyesinde kamu görevlilerinin çocuklarının yararlanmasına yönelik bir kreş ve kreş hizmeti yok. Ben eminim ki, 1 Nisan itibariyle Haseki Başkan bir kreşin bir sosyal tesisin bir kompleksin açılışını yapar.
Ankara Büyükşehir Belediyesindeki kamu görevlileri görevde yükselme hakkından ve imkânından da uzunca bir süredir mahrumlar. Görevde yükselme sınavının uzunca bir süredir açılmaması, sınav kapsamındaki kadrolara başka kurumlardan naklen atama yapılması gibi sıkıntılar, memurlarımızın motivasyonunu ve iç huzurunu ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Uzun süredir görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavının açılmadığı gerçeği dikkate alındığında, belediye çalışanlarımızın bu konudaki sitemini de tepkisini de makul görmek ve desteklemek gerek.”
HASEKİ BAŞKAN’DAN “YÜZDE 100” BEKLENTİMİZ
Göreve gelir gelmez SDS imzalayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’ya da teşekkür eden Genel Başkanımız Levent Uslu, “Sosyal Denge tazminatı gerek yargı zemininde gerekse yürütme ve yasama zemininde BEM-BİR-SEN’in sendikacılığa, sendikal hayata ve mevzuata kazandırdığı bir kazanım olarak tescil edilmiştir. Sosyal Denge Tazminatındaki yüzdesel sınırlama kaldırılarak ‘asgari destek tutarının belirlenmesi’ gerekir. Yerel yönetim memurlarına performans ikramiyesi verilmesi bir çözüm yoludur. Ancak mevcut uygulama, çalışan memurlarımızın sadece yüzde 10’unu kapsamaktadır. Bu kapsam çeşitli oranlardan yüzde 100’e kadar genişletilebilmeli, bu konudaki yetki belediye meclislerine bırakılmalıdır. Kapsam oranı ve memur sayısına da belediye meclisleri karar vermelidir.
Sosyal denge tazminatında, cimriliğin değil cömertliğin, çekinmenin değil güvenmenin, zorlaştırmanın değil kolaylaştırmanın esas alınmasını bekliyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi memurları, Ankara’daki belediyelerde, Türkiye’deki tüm belediyelerde ve özel idarelerde çalışan memurlarımız kendi kulaklarıyla sizin ağzınızdan duymak istiyorlar. Haseki Başkan’dan hepinizin huzurunda bir söz almak istiyorum: Başkanım 1 Nisan sonrasında atacağınız ilk imzalardan biri sosyal denge sözleşmesi olsun. Ankara Büyükşehir Belediyesi, diğer ilçe belediyelerine de örnek olsun ve sosyal denge tazminatında üst sınırı zorlayıp memurlarını sevindirsin. Sosyal Denge Sözleşmesinde Ankara başkent olmanın hakkını versin ve başı çeksin.” çağrısında bulundu.
MEHMET ÖZHASEKİ’DEN YÜZDE 100 SÖZ!
Genel Başkanımız Levent Uslu’nun ardından kürsüye gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Mehmet Özhaseki ise sıcağı sıcağına Genel Başkanımızın talebine cevap verdi:
"Belediye çalışanlarının statü karmaşasının giderilmesi gerek. Aynı masada, aynı odada 7-8 grup arkadaş var. Bunların bir an önce giderilmesi, bunların bitmesi lazım. Doğru değil. Yeni bir statüyle mutlaka çalışanların hakkının gözetildiği bir ortamın sağlanması lazım. Bir taraftan belki de belediyelerin kendi meclislerinde yapacakları işler var, bir taraftan da kanunen düzenlemeye muhtaç işler var. Bunların bir an önce düzenlenip ortaya konması lazım. Bu noktada bana düşen neyse, üzerime düşeni yapmaya çalışacağım. Belediye başkanı olduğumda en azından sosyal denge tazminatı, bunların konması için uğraşmış, mücadele etmiş bir kardeşinizim. Bunun yüzde 50 verilmesi ne demek, öyle şey olabilir mi? Tamamının verilmesi lazım, sözüm benim."
Mehmet Özhaseki, büyük bir titizlikle ve gayretle şehirleri yeniden inşa etmeleri gerektiğine işaret ederek, Ankara'nın sorunlarını ve neler yapılması gerektiğini çok iyi bildiklerinin altını çizdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Özhaseki, "En azından çalışan arkadaşlarımızın durumunun iyileştirilmesi, hanım kardeşlerimizin kreş gibi yerlere kavuşarak gözlerinin arkada olmaması lazım. Çalışanlarımızın mutluluğundan başlayarak tüm şehrin mutluluğuna gidecek yolda doğru adımlar atmalıyız." diye konuştu.