HABERLER
Filistin’in Türkiye Büyükelçisi Genel Merkezimize Geldi
Filistin’in Türkiye Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, geçtiğimiz haftalarda Karadeniz Ereğli Hüseyin Tatoğlu Kültür Merkezinde Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikamız (BEM-BİR-SEN) tarafından düzenlenen ‘Filistin Özgür Olmadıkça Tüm Şehirler Tutsaktır’ konulu konferans nedeniyle BEM-BİR-SEN Genel Merkezimize teşekkür ziyaretinde bulundu.
Filistin’in Türkiye Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa; BEM-BİR-SEN Genel Başkanımız Levent Uslu, Genel Başkan Yardımcılarımız Recayi Karslı, Medeni Sevinç, Gürkan Alper ve Ahmet Selim Kadıoğlu tarafından ağırlandı.
“OSMANLI ZEYTİN DAĞI’NDAN ÇEKİLDİ, ZULÜM BAŞLADI”
Sözlerine “Allah Zülcelal’in kalplerimize koyduğu bir muhabbet var. Zonguldak/Ereğli’de daha yüz yüze geldiğimizde hoşnut olmuştuk. Bugün de Genel Merkezimizi ziyarete gelmeleriyle daha da mutlu olduk.” Şeklinde başlayan BEM-BİR-SEN Genel Başkanımız Levent Uslu, Filistin’in özgürleştirilmesinin ve Kudüs’ün gerçek sahipleri tarafından yönetilmesinin temel felsefelerimizden biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“BEM-BİR-SEN olarak Filistin’in özgürleştirilmesi, Kudüs’ü gerçek sahiplerinin yönetmesi bizim temel felsefelerimizden biridir. Memur-Sen’e üye bir sendikayız. Memur-Sen’in de kurucu Genel Başkanı merhum Mehmet Akif İnan, “Kudüs Şairi” olarak bilinir. Bunun tebarüzü olarak da sendikalarımız, ofislerimiz, evlerimiz Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin fotoğraflarıyla donatılmıştır.
Siz de hatırlattınız; ben de bu vesile ile Zonguldak İl Başkanımız Veysel Özkan beye, yönetimine ve Ereğli’deki Temsilcimiz Mehmet Aksoy kardeşimize hassaten teşekkür ediyorum. Rahmetli Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’dan bu günlere kadar gelen bayrağı Zonguldak’ta da Mehmet Aksoy kardeşimiz dalgalandırmıştır.
1917’de Osmanlı, Kudüs'e hâkim komuta karargâhının bulunduğu tepe olan Zeytin Dağı’ndan ve tabii ki Kudüs’ten çekilmek durumunda kalmıştır. O günden beri zulüm devam etmektedir ve çocuğundan kadınına, gencinden yaşlısına kadar tüm Filistinliler hayatlarını birer mazlum olarak sürdürmektedir.
Zonguldak’taki programımızın teması “Kudüs Özgür Olmadıkça Bütün Şehirler Tutsaktır” idi. Biz her gün “Kudüs özgürleştirilmedikçe Ankara da İstanbul da tutsaktır” hissiyatını yaşıyoruz. Dünyaya barış gelecekse gerçek sınırlarındaki Filistin’in özgürleşmesiyle olacaktır.
Nerede Kudüs’le ilgili bir kampanya olursa, nerede Filistinli kardeşlerimizin derdi ile ilgili bir mesaj verilecek olursa bu ekibin tamamı ve 70 bin üyemiz, Memur-Sen olarak da 1 milyona yakın üyemiz hep orada oldular.”
“BİZ KUDÜS’TE MİSAFİR DEĞİLDİK, SİZ DE ANKARA’DA MİSAFİR DEĞİLSİNİZ!”
BEM-BİR-SEN yönetiminin İsrail’i bir devlet olarak kabul etmediğini söyleyen Genel Başkanımız Levent Uslu, “İsrail işgalcidir. Bizim için oradaki tek devlet Filistin’dir. Yılda 2 kez Başkanlar Kurulu yaparız ve 81 ilimizden başkanlarımız, bir ilimizde bir araya gelirler. 2016’da Başkanlar Kurulumuzu Filistin’de yaptık. Bu ne demektir? Sizin olan Kudüs, Gazze aynı zamanda bizimdir; bizim Ankara ve İstanbul’umuz aynı zamanda sizindir. Yani Kudüs de, Ankara da, İstanbul da hepimizindir. Biz Kudüs’te misafir değildik, siz de Ankara’da misafir değilsiniz. Biz Kudüs’te ev sahibi idik, siz de Ankara’da ev sahibisiniz. Asla iki ayrı millet yok, biz biriz.” dedi.
Genel Başkanımız Levent Uslu sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Filistin davasını tüm kardeşlerimiz yerinde görsün, oradaki kardeşlerimiz de Türkiye’den gelen kardeşlerini görsün ve desteklerini hissetsinler diye 2017’de tüm illerdeki yönetimimizi Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya götürdük. Gidemeyen kardeşlerimiz de üzülüyorlar ve bize sıkça “Biz ne zaman gideceğiz” diyorlar. 2015’te de Memur-Sen ve BEM-BİR-SEN’den heyet olarak Mescid-i Aksa’nın bahçesinde bir iftar verelim, bayram kıyafetleri hediye ederek çocuklarımızı sevindirelim, biraz da gıda desteğinde bulunalım diye yola çıktık fakat Ben Gurion Havalimanında gözaltına alındık. 12 saatlik gözaltından sonra “10 yıl giriş yapamazlar” kararıyla bizleri geri gönderdiler.
Gözaltında iken şunu gördük: Özellikle Müslümanlar başta olmak üzere, hangi ülkeden gelirse gelsin tüm insanları önce bir süre tutuyorlar, biraz gözdağı veriyorlar. Yıldırmak istiyorlar ki “bir daha gelmesinler” diye. Ancak biz bir kişi gidemedik ama Allah razı olsun bu teşkilatımız bin kişi gitti oraya. Nasıl ki bir asırdır Filistinli kardeşlerimize bu kadar zulüm ediyorlar, bu kadar işkence yapıyorlar ve bu kadar cinayet işliyorlar ama davadan döndüremiyorlar; bu dava daha da güçlenecek, Türkiye’nin desteği hep artarak devam edecek ve Filistin devleti hep yaşayacaktır.
Mart ayındaki yerel seçimlere değindiniz. Türkiye şu sıralarda bir başka mücadelenin de içerisindedir. Irak ve Suriye’de barışın tesis edilmesi için çaba sarf etmekte ve terör örgütlerinin saldırılarını bertaraf etmek istemektedir. Münbiç harekâtının arifesinde seçimler olacak. Bu seçimler de Türkiye’nin geleceğe nasıl adım atacağının önemli bir göstergesi olacak. Milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında duruyor. Geleceğe de aynı şekilde adım atılacaktır.
Allah sizleri de bizleri de muhafaza ediyor. Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesinden sonra yaşananlara bakın. Cumhurbaşkanımızın girişimleriyle dünya çapında bir hareket başlamış ve Amerika Birleşmiş Milletler de küçük düşürülmüştü. Biz Filistin davasının vebalinin bütün Müslümanların üzerinde olduğuna inanıyoruz ve bunun için de Kudüs özgürleşinceye kadar ne olursa olsun Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Bundan bizi hiçbir güç alıkoyamaz, bu yolda bizi kimse yıldıramaz. Bu, bizim yönetimimizin de, yöneticilerimizin de, milletimizin de ortak fikri, düşüncesidir. Bunu Filistinli kardeşlerimize iletmenizi istirham ediyorum.
İade-i ziyarette bulunmak, sizleri Filistin Büyükelçiliğinde ziyaret etmek isteriz. Bizim bilmediğimiz ama sizin önemli gördüğünüz konularda neler yapabileceğimizi de konuşup adım atalım.
Allah güç versin; birliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece Hz. Ömer (RA)’in, Sultan Selahaddin Eyyubi’nin, Yavuz Sultan Selim’in, Kanuni Sultan Süleyman’ın, Sultan Abdülhamid Han’ın davasının birer mirasçısı olarak ve şimdi de Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Şuna inanıyorum: Kudüs’e giriş yasağımın kalkmasına yedi buçuk yıl kaldı. Yedi yıla kalmadan inşallah tam bağımsız Filistin devleti kurulacak, başkenti Kudüs olacak ve ben de kardeşlerimin yanına özgürce gelebileceğim, vizesiz ve pasaportsuz!”
BÜYÜKELÇİ’DEN GENEL BAŞKANIMIZA: DEĞERLİ DOSTUM! SÖZLERİNİZ KALPLERİMİZE HİTAP EDİYOR
Sözlerine “Başta Zonguldak/Ereğli'de yapmış olduğunuz faaliyet olmak üzere Filistin ile ilgili yaptığınız tüm çalışmalardan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum değerli dostum. Zonguldak/Ereğli’deki konferansın yıldızı sizdiniz. Çok etkileyici bir konuşma yaptınız.” diyerek başlayan Filistin’in Türkiye Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, bunun bir temel olması ve çok büyük işbirliklerine vesile olması temennisinde bulundu.
Genel Başkanımız Levent Uslu’ya “Konuşmanızda kullandığınız sözler halkımızın kalplerine hitap ediyor. Halkımız bu sadık, bu gerçek duyguları duyunca bir kez daha sizlerden emin olacaklar.” Diyen Büyükelçi Dr. Faed Mustafa, “Önünüzdeki seçim süreciyle gündeminizin hayli yoğun olduğunu biliyorum. Mart ayında Türkiye’de yerel seçimler gerçekleşecek. İnşallah bu seçimler Türkiye için hayırlara vesile olur ve Türk halkı bu seçimden kazanmış olarak çıkar. İnşallah seçimden sonra da Türkiye ile Filistin arasında iş birliği görüşmelerimiz olur.” dedi.
Dr. Faed Mustafa sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hamdolsun, bunu başardığımıza inanıyoruz. Çünkü baktığımızda Filistin ile Türkiye devleti arasında, Filistin halkı ile Türkiye halkı arasında çok özel ve güçlü ilişkiler var. Bu da ortak tarih başta olmak üzere ortak birçok yönümüzün varlığı neticesinde gerçekleşmiştir.
Filistinliler olarak Türkiye’nin haklı davamızda yanımızda olduğu için hem teşekkür ediyoruz hem de attığı adımlardan dolayı takdir ediyoruz. Filistin halkına, yaşadıkları zorluklar karşısında destek vererek yükünü hafiflettiği için Türk halkına teşekkür ediyoruz.
Filistinliler, uluslararası toplumu çok sıkı takip ediyor. Filistinliler, hangi ülkelerin kendi yanında olduklarını, hangi ülkelerin karşısında olduklarını, hangi ülkelerin çekimser kaldıklarını iyi bilirler. Tabii ki devlet olarak, kurumlar olarak, millet olarak Türkiye, gerçek bir dost ülke olarak her zaman Filistinlilerin gönlünde en özel yerde bulunmaktadır.
Bu yüzden Türkiye için her zaman temennimiz daha çok başarı kazanması, daha da güçlenmesi, daha da gelişmesidir. Türk halkı için de istikrar ve başarı diliyoruz.
Şu anki durumun kolay bir durum olmadığını da iyi biliyoruz. Türkiye’nin önünde zorlu bir süreç var. Fakat şuna inanıyoruz ki Türkiye ve Türk halkı daha önce başarılı olduğu gibi bu zorluklar karşısında da başarılı olacaktır.”
“SORUNLARIMIZ, OSMANLI’NIN FİLİSTİN’DEN ÇIKMASIYLA BİRLİKTE BAŞLADI”
Büyükelçi Dr. Faed Mustafa, Türklerin ve Filistinlilerin tek millet olduğu vurgusu yaparak şunları ifade etti:
“Tarihe bakarsak söylediğiniz yere geleceğiz: Biz tek milletiz. Bir Türk vatandaşı Filistin’i gezdiği zaman hiçbir surette yabancılık hissetmez. Çünkü ataları Osmanlı’nın izlerini başta Kudüs olmak üzere tüm Filistin kentlerinde görebilir. Bizim tüm sorunlarımız Osmanlı’nın Filistin’den çıkmasıyla birlikte başlamıştır. O dönem hem bizim üzerimizde hem de Osmanlı üzerinde büyük oyunlar oynanıyordu. 400 yıl aynı devlet çatısı altında yaşadığımız için iş birliği konularımız çok fazla ve çok geniş. Ortak tarihimiz, ortak kültürümüz var, ortak gelenek-göreneklerimiz var ve ortak geleceğimiz var.”
“İSRAİL, KANUNİ’NİN KUDÜS SURLARINI YIKMAK İSTİYOR!”
Dr. Faed Mustafa, İsrail’in tarihî Kudüs Surları ile ilgili de hedefini şu sözlerle açıkladı:
“İki hafta önce Kudüs’ün işgalci belediye başkan yardımcısı bir konuşma yaptı. O konuşmada tarihî Kudüs surları ile ilgili olarak ‘Bu surlar Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapıldı’ dedi ve Kudüs surlarının yıkılmasını istedi. İslam kimliğini ispatlayan Kudüs’ün izlerinden rahatsız oluyorlar ve bunu silmek istiyorlar. Yahudileştirme politikaları gereği Tarihî Kudüs Surlarını İslam tarihinin en önemli izlerinden biri olarak görüyorlar ve bu izi yok etmek istiyorlar.
Başarılı olamayacaksınız. Kudüs İslam kenti idi ve İslam kenti olarak kalacaktır. Kudüs’ün kutsallığına inananlar olduğu müddetçe Kudüs İslam kenti kalacaktır. Oyunlar ne kadar büyük olursa olsun halkımız Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı korumaya devam edecektir. Ve bu oyunların hepsi başarısız kılınacaktır. Halkımız bu mücadelesinde önce Allah-ü Teâlâ’ya sonra İslam dünyasına güveniyor.”
İSRAİL’DEN TİKA KARARI!
Türkiye’den Filistin’e ziyaretçi sayısının hızla arttığını ve İsrail’in de buna karşı önlem aldığını belirten Dr. Mustafa, TİKA’nın da önünün alınmaya çalışıldığını kaydetti.
Dr. Faed Mustafa sözlerini şu şekilde noktaladı:
“İsrailliler, Türkiye’den Mescid-i Aksa’yı ve Kudüs’ü ziyaret edenlerin sayısının artmasından büyük rahatsızlık duydular. Bu yoğunluğu azaltmak hatta engellemek için son aylarda engeller koymaya başladılar. Türk vatandaşlarına özellikle vize alma konusunda ciddi engeller çıkarıyorlar. TİKA da Kudüs’te projeler yürütmekte. Fakat işgal İsrail, TİKA’nın da faaliyetlerini sınırlandırma kararı aldı ve herhangi bir proje yapmak istediklerinde İsrail’den onay alma şartını getirdi.
Biz inanıyoruz ki zulüm bir gün bitecek ve Kudüs eskiden olduğu gibi ışık saçan, bilgi saçan konumuna geri dönecek. Netanyahu ve Trump gibi çok kimse gelip geçti Kudüs tarihinden fakat Kudüs hep vardı. Bunlar da Kudüs’ün tarihinde isimler olarak yer alacaktır.
Değerli dostum. Evlerimiz ve kalplerimiz her zaman sizlere açık. Ankara’daki büyükelçiliğimiz kendi ofisimiz. Size açık davet veriyoruz. İstediğiniz zaman sizi Büyükelçiliğimizde ağırlamaktan onur duyarız. İki ülke arasında neler yapabiliriz ve Kudüs ile Mescid-i Aksa konusunda neler yapabiliriz; inşallah iş birliği konularında daha geniş bir şekilde konuşuruz.”