HABERLER
Emekçilere yapılan baskılara karşı suç duyurusunda bulunduk, basın açıklaması gerçekleştirdik!
31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra yönetim değişikliğine uğrayan CHP’li ve HDP’li belediyelerde Bem-Bir-Sen üyelerine yönelik sendikal baskı ve yıldırmalar devam ediyor. Baskı, sürgün, şantaj ve tehditlere karşı Bem-Bir-Sen tarafından Ankara Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusunun ardından üyelerimizin ve Memur-Sen’e bağlı sendikaların yoğun katılımı ile Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu basın açıklaması gerçekleştirdi.
“BEM-BİR-SEN ÜYELERİNE VE YÖNETİCİLERİNE SENDİKAL BASKI YAPILMAKTADIR”
Ankara Adliyesinde yapılan suç duyurusunun ardından basın açıklaması gerçekleştirilen Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu, “Türkiye 31 Mart 2019 tarihinde bir yerel yönetim seçimi yapmıştır. Seçimler demokrasinin gereğidir. Milli iradenin tercihine saygı duymak vatandaş olarak hepimizin yükümlülüğüdür. Yerel yönetim seçimlerinde bazı belediyelerin yönetimleri siyasi partiler arasında el değiştirmiştir. Sendika olarak Bem-Bir-Sen’in yetkili olduğu el değiştiren belediyelerde seçilen yeni belediye başkanlarının özellikle CHP’li ve HDP’li belediyeler başta olmak üzere Bem-Bir-Sen üyelerine ve yöneticilerine yönelik sendikal baskılar yapılmaktadır.” dedi.
“YAPILANLAR SENDİKAL TARİHTE KARANLIK GÜNLER OLARAK YERİNİ ALMIŞTIR”
“Seçimlerin üzerinden geçen 2,5 aylık dönemde yönetimleri değişen belediyelerde sendika üyelerimiz ve yöneticilerimiz açısından yoğun bir sendikal baskı dönemi yaşanmaktadır” ifadelerini kullanan Uslu, “Bu süreçte üyelerimiz sendikamızdan istifaya zorlanmakta, sendika yöneticilerimiz yasaya aykırı biçimde sürgün niteliğinde görev değişiklerine tabi tutulmakta, sözleşmeli personel statüsünde çalışan üyelerimiz işten atılmaktadır. Bunun yanı sıra sendika üyelerimizin sendikaları değiştirmeleri için mobbing, tehdit ve şantaj gibi insan onuruyla bağdaşmayacak haksız uygulamalara maruz kalmaktadır. Çok kısa sürede yaşanan belediye emekçilerinin sendikalarından tehdit ve şantajla istifaya zorlanması, yandaş sendikalara geçmeleri için tehdit edilmesi, sürgünlerin yaşanması, sendikal faaliyetlerin engellenmesi gibi baskılaradeta bir kıyıma dönüştürülmüş ve sendikal tarihte karanlık günler olarak yerini almıştır.” ifadelerini kullandı.
“7 BİN ÜYEMİZ İSTİFA ETTİRLDİ”
Sendikal baskılarla Bem-Bir-Sen’in 7 bin üyesinin istifa ettirildiğinin altını çizen Uslu, “Yüze yakın üyemiz ve sendika yöneticimiz sürgün edilmiş, 53 sözleşmeli personel statüsünde çalışan üyemiz işten atılmıştır. Sendikal baskılar sadece biz memurlara yapılmamış işçilerde bu sendikal baskılara maruz kalmıştır. Belediyelerde çalışan işçilerden Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikasına üye 742 işçi işten atılmış, 50 sendika üyesi sürgün edilmiş, 12.500 üyesi ise baskıyla istifa ettirilmiştir. Bu kadar haksızlık yaşanırken, hak, hukuk, adalet diyenlerin sessizliği ise bu konuda ne kadar samimi olduklarını göstermektedir. Meydanlarda “Martın sonu bahar” diyenlerin ilk icraatı “emekçinin yazını kışa çevirmek” oldu. Barış güvercini maskesi takanların maskesi düştü ve despotluklarını çok kısa sürede yeniden gösterdiler.” şeklinde konuştu.
“BELEDİYE ÇALIŞANLARINA YÖNELİK TEHDİT VE ŞANTAJA İMKAN VERİLMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Emekçilere yapılan baskıların hukuka aykırı olduğunu ifade eden Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu, “Bahsettiğimiz sendikal baskılar ulusal ve uluslararası hukuka aykırıdır. Sendikal haklara müdahale, Anayasamız başta olmak üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO Sözleşmelerine ve insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Aynı zamanda sendikal baskılar Türk Ceza Kanununa göre suçtur. Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmeler tarafından teminat altına alınan hakların ayaklar altına alınması, iş barışı ve huzurunun bozulması, belediye çalışanlarına yönelik tehdit ve şantaja imkân verilmesi asla kabul edilemez. Buna sebep olan ve göz yuman bütün aktörler karşısında bütün yasal haklarımızı kullanacağız. Bugün bu nedenle burada suç duyurusunda bulunuyoruz.” diye konuştu.
“SENDİKA ÜYELERİNİ ISTIFA ETTIRMEK HAPIS CEZASI SONUCUNU DOĞURMAKTADIR”
“Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Sendika kurma hakkı” başlıklı 51. maddesinde “Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz” hükmü yer almaktadır” diyen Uslu, “Anayasada açıkça çalışanların sendika üyeliğinden ayrılmaya zorlanamayacağı düzenlenmiştir. Yine aynı şekilde 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun “Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi” başlıklı 18. maddesi “Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi, sendika işyeri temsilcisi, sendika il ve ilçe temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez” hükümlerine yer vermektedir. Temel hak ve özgürlüklerin en önemlilerinden biri olan sendikal hakların engellenmesi insan haklarının kısıtlanması olduğu gibi ceza hukuku kapsamında bir suç olarak düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi” başlıklı 118. Maddesinin ilk fıkrasına göre “Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Yasanın ilgili maddesine göre sendika üyelerini sendikalarından istifa ettirmek, istemedikleri bir sendikaya üye olmaya zorlamak kişilerin hapis cezası olmaları sonucunu doğurmaktadır.” dedi.
“SENDİKAL HAKLAR ULUSLARARASI HUKUKTA TEMİNAT ALTINA ALINMIŞTIR”
Yapılan baskıların uluslararası hukuk boyutu ile de bir suç olduğunu dile getiren Uslu, “Sendikal baskıların yapılmaması aynı zamanda uluslararası hukukta da teminat altına alınmıştır. Bu anlamda uluslararası sendikal hakları belirleyen çerçevenin içinde AB Müktesebatının yanı sıra, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 87 Sayılı “Sendikalaşma Hakkı ve Sendika Özgürlüğünün Korunması Hakkında Sözleşmesi” ile 98 Sayılı “Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi”, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı ve ILO denetim organları kararları yer almaktadır.” şeklinde konuştu.
“SANDİKAL BASKI YAPANLAR HAKKINDA SUÇ DUYURSUNDA BULUNDUK, BULUNMAYA DA DEVAM EDECEĞİZ”
Hak ihlallerini yapan belediye başkanları ve yöneticiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunak üzere bir araya gelindiğini ifade eden Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu, “Bugün Bolu, Bilecik, Bozüyük, Eskişehir Odunpazarı, İstanbul Esenyurt ve Kırşehir Belediyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bugünden sonrada sendikal baskı yapan diğer belediye yöneticileri hakkında da ilerleyen günlerde suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğiz. Buradan baskılara rağmen direnen, direnen arkadaşlarına destek veren, Bem-Bir-Sen’in sendikal hareketteki öncü rolüne inanan 70 bin üyemizi selamlıyorum. Sendikal baskılara uğrayan Bem-Bir-Senüyelerine meydanlarda ve her platformda destek veren Memur-Sen’inimizin yönetimine ve 1 milyonu aşan üyesine destekleri için teşekkür ediyorum. Yaşasın sendikal mücadelemiz. Yaşasın onurlu duruşumuz. Yaşasın sendikal dayanışmamız….” değerlendirmesinde bulundu.