HABERLER
GENEL BAŞKANIMIZIN YENİ AKİT RÖPORTAJI "BATI STK’LARLA ÇÖKERTİYOR"
Bem-Bir-Sen ve ICLM Genel Başkanı Mürsel Turbay, Batı’nın 3. dünya ülkelerini STK’lar üzerinden çökertip istikrarsızlaştırdığını belirtti. Turbay, “AB ülkelerinde sivil toplum kuruluşları iktidarlardan daha etkin bir rol üstlenmiş durumda. Çeşitli tröstler tarafından finanse edilen sözde STK’lar, az gelişmiş ülkelerin sömürülmesinde ve dinsizleştirilmesinde kullanılıyor. Demokrasinin yerleşmediği ülkelerde, Batı’nın çıkarlarına muhalif yönetimleri darbeyle devirmek ve toplumsal yapıyı parçalamak için de Batı bağlantılı sözde STK’lar kullanılıyor.” dedi.
BATI’DA STK’LAR İKTİDARLARDAN DAHA ETKİLİ Batı’daki STK’ların çoğunun Türkiye aleyhine tutum takınmaları ve rapor hazırlamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Küresel siyasetin şekillenmesinde sivil toplum kuruluşlarının ve sendikaların çok büyük bir önemi var. Batı ülkelerinde iç ve dış politika üzerinde sivil toplum kuruluşlarının etkisini her vesileyle görüyoruz. Nitekim FETÖ ihanet çetesinin birçok ülkede kurduğu sözde sivil toplum kuruluşları aracılığıyla aleyhimize yürüttüğü lobi faaliyetleri ortada. Tabi bu STK’ların faaliyetlerinde ve kararlarında etkili olan finans çevreleri var. Hangi STK’yı kimin fonladığına bakmak lazım. Parayı veren düdüğü çalar misali, Batı’daki çoğu STK ve düşünce kuruluşunda da durum aynı. Kim finanse ediyorsa onların istediği doğrultuda kararlar veriyorlar. Birçok batılı STK az gelişmiş ülkelerde şube açarak oralarda kendi ülkeleri adına çıkar faaliyetleri yürütüyorlar. Arap baharı denen furyayı hatırlayalım. O süreçte ülkeleri karıştırmak için kökü dışarıda olan birçok sözde STK’lar kullanıldı. Türkiye karşıtı fon kuruluşlarının desteklediği birçok STK, ülkemiz aleyhine raporlar hazırlıyor ve maalesef Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilgili aldığı kararlarda bu raporlar etkili oluyor. Peki bizim ne yapmamız lazım? Oturup da FETÖ’nün para yedirerek rapor yazdırdığı STK’lara kızmak yerine, onların karşısına dünya çapında etkili ve aktif STK’lar oluşturalım. Sendikalar, meslek örgütleri, vakıflar, dernekler ve daha birçok alanda dünyada çatı olabilecek kuruluşlar oluşturmamız lazım. SINIRLARI AŞAN PROJELER ÜRETMEK ZORUNDAYIZ Türkiye’de ilk uluslararası sendikayı siz kurdunuz. Nasıl karar verdiniz kurmaya ve neyi amaçladınız? Bem-Bir-Sen öncülüğünde Şubat 2015'te Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu (ICLM)’nin temellerini attık. Bütün ülkelerdeki sendikalara kucak açıp, tüm dünya sendikacılığına yeni bir bakış açısıyla yaklaşıp sendikal problemlere çözüm bulmayı amaçladık. Temel hedefimiz, özellikle Asya, Avrupa, Afrika ülkeleri ve Balkanlar ile Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere dünyadaki tüm ülkelerde iş gücünü oluşturan kesimlerin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmek. Elbette küresel bir STK olarak dünyada yaşanan diğer meselelere karşı da söyleyecek sözümüz var. Biz sadece pazarlık masasında adalet için değil, aynı zamanda toplumda ve yönetimde adalet için de mücadele ediyoruz. Yaptığımız her işi global anlamda düşünerek yapmak durumundayız. Eğer dünyada yeniden söz sahibi bir ülke ve millet olmayı istiyorsak, sınırları aşan projeler üretmek zorundayız. ICLM DÜNYADAN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ ICLM adıyla uluslararası bir konfederasyon kurdunuz. ICLM’e kaç ülkeden ne kadar katılım var, umduğunuz başarıyı yakalayabildiniz mi? ICLM dünyada emek ve adalet arayışlarının bir sonucu olarak kuruldu. Dünyada sermayeyi elinde bulunduranların, az gelişmiş ülke insanlarının emekleri üzerinden kurdukları sömürü düzenine karşı bir adalet hareketi olarak kuruldu. Batının sivil toplum kuruluşları maalesef sermayenin boyunduruğundan kurtulabilmiş değil. Global konfederasyon olduklarını iddia edenler bile dünyadaki emek sömürüsüne ve katliamlara karşı duyarsız kalıyorlar. Emek ve adalet eksenli yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Uluslararası çıkar meselelerinden bağımsız, bütün dünya insanlarının emek ve hak arayışlarına çözüm üreten, ortak akla ve vicdana sahip bir oluşum kurmak zorundayız. Allah’a hamdolsun, kısa zamanda birçok kardeş ve dost ülkeden ICLM’e yoğun katılımlar oldu. Daha birkaç hafta önce Pakistan Gazeteciler Federasyonu da ICLM ailesine katıldı. Yine Pakistan’ın en büyük belediye çalışanları sendikası da halihazırda ICLM’in üyesi konumunda. Rusya’dan Filistin’e, Umman’dan Sudan’a, Mısır’dan Irak’a, İran’dan Senegal’e kadar birçok ülkeden 20’nin üzerinde sendika ve konfederasyon ICLM’e üye olmuş durumda. Ülkemizin ve milletimizin küresel ölçekte güçlenmesi için bu yöndeki yoğun çabalarımız devam edecek İnşallah. CESI’DE TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDİYORUZ Bem-Bir-Sen olarak uluslararası bir konfederasyona da üyesiniz. Avrupa Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu (CESI)’ye üye olmanızın sendikanıza ve Türkiye’ye ne gibi artıları oluyor? AB’nin sivil kurumlarının politik karar mekanizmalarında çok etkili olduğunu söylemiştim. Bem-Bir-Sen olarak hem küresel sendikal mücadelede daha etkin işlere imza atmak hem de ülkemiz menfaatlerini korumak global bir konfederasyonun üyesi olarak daha kolay oluyor. Son 2 yıldır özellikle FETÖ’nün AB ülkelerinde kurduğu dernek ve diğer sözde STK’lar aracılığıyla Türkiye hakkında karalama kampanyaları yaptığını biliyoruz. Ve emin olun bu kampanyaların Batı’da zaten var olan Türk düşmanlığını da daha da körüklediğini kabul etmemiz lazım. Bem-Bir-Sen bu süreçte CESİ’deki üyeliğini kullanarak Türkiye’nin gerçeklerini AB’li sendika yöneticilerine doğru şekilde aktarabildi. FETÖ’cülerin tezvirat ve iftiralarını delilleriyle çürüttük ve Avrupalı muhataplarımızı bizzat Türkiye’ye gelip gerçekleri kendi gözleriyle görmeleri noktasında teşvik ettik. Siz kendi gerçeklerinizi yeterince anlatamazsanız devreye bazı şer odaklarının ve terör baronlarının iftiraları ve kötüleme faaliyetleri giriyor.