HABERLER
BASIN MENSUPLARI İLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİK
BEM-BİR-SEN ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği’nin (UMED), düzenlediği iftar programında basın çalışanları ile bir araya geldik.
Ankara gerçekleştirilen iftar programına BEM-BİR-SEN Genel Başkanı Mürsel Turbay, Genel Başkan Yardımcısı Gürkan Alper, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, UMED Genel Başkanı Aslan Değirmenci, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) Genel Müdür Yardımcısı İsmail Mansur Özdemir, çok sayıda basın mensubu ve davetli katıldı.
FETÖ ihanet çetesi STK’ları aracılığıyla Türkiye’nin küresel çıkarlarına darbe vurmaya çalıştığına vurgu yapan Genel Başkan Mürsel Turbay, “Bu ihanet çetesinin Türkiye aleyhtarı kampanyalarını kırmak, Türkiye düşmanı devşirmeler yetiştirmelerini engellemek istiyorsak, UMED gibi, ICLM gibi çok daha fazla STK’ya ihtiyaç var. Toplumların algılarını ve tercihlerini etkilemede en önemli araç olan medya alanında kıymetli çalışmalar yürüten UMED yönetimine ve üyelerine teşekkür ediyorum” dedi. Sivil toplum faaliyetlerinin önemini bildiklerini dile getiren Turbay, “Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu (ICLM)’i kurmuş bir kardeşinizim. Sivil toplumun yerini ve önemini 12 Eylül darbesinden bu tarafa 37 yıl geçmesine rağmen ülkemizde halen darbeye maruz kalıyorsak, gerçek manada faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına sahip olamayışımızdandır diye düşünüyorum. Günümüzde STK’lar iktidarlardan bile daha etkili bir konuma sahip. Bu özellikleri itibariyle küresel düzeyde yürütülen faaliyetlerde STK’lar kullanışlı birer araç olarak öne çıkmaktadır” şeklinde konuştu. Şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek sözlerine başlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Maalesef zor bir dünyada, zor bir bölgede yaşıyoruz. Bölgemizde çeşitli çatışmaların, çeşitli güç mücadelelerinin olduğunu görüyoruz. Dünyada da bir güç mücadelesinin, paylaşım mücadelesinin yaşandığını hep birlikte görüyoruz. Bu mücadelede daha güçlü olanları her türlü enstrümanları kullanarak bazen kendi içimizdeki bir takım yapıları da dönüştürüp kendi amaçlarına alet ederek kontrol çabası içinde olduklarını görüyorum. Bir taraftan da bağımsızlığını koruyup onurlu bir şekilde bugünkü dünyada konumunu sağlamlaştırmaya çalışanlar var. İşte Türkiye Cumhuriyeti böyle bir ülke" şeklinde konuştu. “İletişimin evrensel bir ihtiyaç olduğu günümüzde medya eğitimleri şarttır” diyen BYEGM Genel Müdür Yardımcısı Mansur Özdemir, UMED’in faaliyetlerini yakından takip ettiklerini kaydetti. Özdemir, enformasyonun hakkın ve adaletin inşası yolunda kullanılacak bir destekleyici olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. UMED Genel Başkanı Aslan Değirmenci, adil bir medya ve adil bir düzen istediklerini belirterek, "Biz şiddetin dilinden arınmış, terör örgütleriyle arasına mesafe koyan bir medya istiyoruz. Biz vesayetin bekçiliğine soyunan bir medya istemiyoruz. Kısacası adil bir medya, adil bir düzen istiyoruz. Bu idealimiz uğruna da sorumluluk almaya devam ediyoruz, mücadeleler veriyoruz ve bundan sonra da bu mücadelemizden asla geri dönmeyeceğiz" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından kaosu körükleyecek adımlar atıldığını dile getiren Değirmenci, "Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından Türkiye'de yaşatılmak istenen bazı kaos eylemlerine tanıklık ediyoruz. Gerçeği yansıtmayan bilgiyle karşı karşıyayız. Biz "Adalet önünde hiçbir kişiye, zümreye imtiyaz tanınmaz" diyoruz. İfade ve düşünce özgürlüğü adı altında siyasal ve askeri casusluk maksadıyla devlet sırrı kapsamında yasaklanan bilgileri temin etme ve ifşa etmek asla ve asla gazetecilik değildir. Bu açık bir şekilde casusluktur" ifadelerini kullandı. Mısır’da darbe yönetimi özgür basını susturduğuna dikkat çeken Değirmenci, “Sadece iç değil dış basının yayınlarına da sansür getiren Mısır’ın darbeci yönetimini kınıyoruz. Bilinmesini istiyoruz ki özgür basının susturulduğu yerde adalet yoktur. Adaletin olmadığı yerden özgürlükten söz etmek ise mümkün değildir. Aynı şekilde Katar’ı kuşatma altına almak isteyen küresel sistemin baronları Katar medyasını da susturmaya kalkmış, El-Cezire gibi medya kuruluşlarına yasak getirmeye başlamıştır. Ve maalesef dünya aynı katliamlara sessiz kaldığı gibi medyanın kafese alınmaya çalışılmasına da sessiz kalmaktadır. Biz bu sessizliğin kaderimiz olduğuna inanmıyor; başta medya olmak üzere insan hakları örgütlerini; sansür uygulamalarına karşı ses vermeye davet ediyoruz” dedi.