HABERLER
31 Mart Sonrasında Emekçi Kıyımına Karşı Kırşehir’den Haykırdık “Derdimiz Ekmek, Gücümüz Emek”
Memur-Sen ve Bem-Bir-Sen olarak 31 Mart Yerel Seçimleri ardından partisi değişen belediyelerde gerçekleştirilen emekçi kıyımının son adresi Kırşehir’de emekçi kıyımına dur demek için basın açıklaması gerçekleştirdik. CHP’li Kırşehir Belediye’nin 25 emekçinin iş akdini fesh etmesinin ardından Kırşehir Belediyesi karşısında gerçekleştirilen basın açıklamamıza işlerine son verilen sözleşmeli personel de katılım sağladı.
31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinin ardından partisi değişen belediyelerde 1500’e yakın Sözleşmeli Memur ve 20 bine yakın işçinin işlerine gerekçesiz yere son verildi. Sendikal baskı, sürgün ve işten çıkarmalar sendikamız tarafından sert bir şekilde protesto edildi. Son olarak 25 Sözleşmeli Memurun iş akidinin fesh edildiği CHP’li Kırşehir Belediyesinde gerçekleşen emekçi kıyımına dur demek için Memur-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın, Bem-Bir-Sen Genel Başkanımız Levent Uslu, Genel Başkan Yardımcılarımız Recayi Karslı, Nurettin Sever, Ercan Olgun, Medeni Sevinç, Şube/İl Başkanlarımız, Memur-Sen Konfederasyonuma bağlı sendikalarımızın Kırşehir Teşkilatları, Şube/İl Başkan Yardımcılarımız, Üyelerimiz ve iş akitleri fesh edilen Kırşehir Belediyesi personelinin katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirdik.
Gerçekleştirilen eylemde, 31 Mart’tan bu yana Kırşehir Belediye’sinde yaşanan işten çıkarma zulmünün hiçbir belediyecilik anlayışıyla uyuşmadığına vurgu yapan Memur-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın, “Son 2 haftada 5393’lü 25 kişinin sözleşmesi feshedildi. Kırşehir’imizde 25 yuvada hüzün var, öfke var, kaygı var. Maalesef Kırşehir’imizde 25 aile, 2022’ye ekmeksiz giriyor. Kırşehir belediyesi, bugüne kadar çok sayıda sözleşme yenilememe ve sözleşme feshine sahne oldu. İnsanlar aç bırakıldı. Mahkemeyle geri dönenler yeniden işten çıkarıldı. Kırşehir’de bir emekçi kardeşimiz intihar etti. Belediye Başkanı’na soruyorum. Bu memur kardeşlerimizi neden işten çıkarıyorsun? Bu emekçilerin suçları ne? Bir kişinin ekmeğini elinden almaktan daha büyük gaddarlık, Emeğini çalmaktan daha büyük bir hırsızlık olabilir mi? Ortada hiçbir gerekçe yok, sadece zalim, gaddar, hukuksuz bir tavır var. Ama bu gaddarlık, hırsızlık, haksızlık karşısında büyük bir suskunluk var. Başta Kırşehir belediyesinin bağlı olduğu CHP olmak üzere; Emek ve insan hakları denince mangalda kül bırakmayanlar ortada hiç yok” ifadelerini kullandı.
Yalçın, belediyelerdeki işten çıkarılma konusuyla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden son iki hafta içerisinde defalarca CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendiğini hatırlatarak, “Kendisine ihbarda bulunma nedenim tabi ki işten çıkarılma olaylarının gerçekleştiği Kırşehir Belediyesi’nin CHP’li olması. Çünkü Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerden sonra ‘namus sözü’ diyerek işçinin, emekçinin alın terini koruyacağına dair namus sözü vermişti. ‘Belediyelerimizde emekçinin güvencesi benim’ demişti. ‘Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak’ demişti. ‘Hiçbir belediye işçisinin işine son vermeyeceğiz. Bizim hiç kimsenin ekmeğinde gözümüz yok’ demişti. ‘Hiçbir işçinin işine son vermeyeceğiz. Alın teriyle, ekmekle uğraşılmaz’ demişti. Bütün bu zulümler, intiharlar karşısında ne yapıyor bu sözleri verenler? ‘Görmedim, duymadım, bilmiyorum’ u oynuyorlar. Anadolumuzda, namus sözü çok ağır bir sözdür. Namus sözü verilmişse ne pahasına olursa olsun arkasında durulur. Anadolu kültürü, örfü, ananesi bunu gerektirir. Sayın Kılıçdaroğlu; sözünün arkasında dur. Ya sözünü tut ya da emekçi düşmanı başkanlarına gereğini yap” şeklinde konuştu.
CHP’li belediyelerin yerel seçimlerden bugüne kadar toplam bini aşkın sözleşmeli kamu personelini işten çıkardığını, yargı kararıyla işine geri dönenlerin bile tekrar işine son verildiğine dikkat çeken Ali Yalçın, her siyasi tablo değiştiğinde insanların ekmeği ile de oynanmaması için sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi adına mücadele verdiklerine dikkat çekerek, “Memurun işten çıkarılması bu kadar basit olmamalı. Statü hukukunun güvencesinde olması gereken memurun iş güvencesi belediye başkanlarının iki dudağı arasında olmamalı. Buradaki direniş emek içindir, ekmek içindir, iş güvencesi içindir. Bu sesi herkes duymalı, Hiç kimse bu sesi susturamaz, kısamaz. Biz buna müsaade etmeyiz. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Bu sese ses, mücadeleye omuz vermeye devam edeceğiz. Gerekirse burada çadırımızı kurar; iş ve aş nöbeti, ekmek ve emek nöbeti tutarız. Biz bunun için varız, kardeşlerimizin haklı davalarının yanındayız. Direnişimiz sürecek. Emekçi kıyımına geçit vermeyeceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Genel Başkanımız Levent Uslu ise CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 31 Mart seçimleri öncesinde verdiği ‘Bütün emekçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir emekçinin işine son verirse gelecek beni bulacak’ sözünü, meşalelerle aradıklarını ifade ederek, “Yine aynı şekilde Kırşehir Belediyesinin web sitesinde yayınladığı mesajda ‘kimseyi kırmadan, kimseyi incitmeden’ Kırşehir’i yöneteceğiz sözü veren, buna rağmen defalarca iş akitlerini fesh eden, emekçiye zulmeden Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun sözünü, meşalelerle arıyoruz. Göreve geldiğinden beri emekçiyi kapı önüne koymak için her yolu deneyen, defalarca iş akdi feshetmesine rağmen, mahkeme kararı ile işlerine dönen emekçilerle birlikte ekmekleri ile oynayanların verdikleri sözleri, yaptıkları zulümleri yüzlerine vurmak için buradayız. 31 Mart’tan bugüne CHP’li birçok belediyede yüzlerce sözleşmeli personelin sözleşmesi feshedilerek işlerine son verildi. Daha önce Antalya’da sözleşmesi feshedilen Alev Aslangiray adlı hanım kardeşimiz canına kıydı. Yine aynı şekilde Kırşehir Belediyesinde görev yapan ve iş akdi feshedildikten sonra canına kıyan Şahin Budak kardeşimizin sadece işine değil, hayatına da sebep oldunuz. Alev kardeşimizi, Şahin kardeşimizi rahmetle yad ediyorum. Unutmayacağız ve bu zulmü yapanları da unutmayacağız. İşten atılanların yanında, sürgünler, disiplin cezaları, görevden almalar, sendikal baskılar her geçen gün şiddetini artırarak devam ediyor. Bu virüsün adı partizanlık virüsüdür. Maalesef bu virüs, dünyayı kasıp kavuran çoğu virüsten daha beter.” diye konuştu.
Basın açıklamasında Kırşehir Belediyesi tarafından iş akdi fesh edilmesinin akabinde canına kıyan Şahin Budak'ın annesi de konuştu. Başka canların yanmamasını temenni eden acılı anne hakkın ve hukukun gereği işlerinden edilen personelin, biran önce işlerine dönmesi temennisinde bulundu. İşlerinden edilen 25 personel adına konuşan, daha önce 3 kez işinden edilmesine rağmen görevine dönen ve yine işinden edilen Sevilay Kılıç ise, yapılan hukuksuzluğun biran önce durmasını isteyerek, tek sermayelerinin emek, tek dertlerinin ise ekmek olduğunu ifade etti.