Memur-Sen Konfederasyonumuz tarafından düzenlenen “Kamuda Sözleşmeliliğe Son Çalıştayı” sonrası hazırladığımız raporu, “Kamuda Sözleşmeliliğe Son Şûrası”nda sunduk.

Milletimizin İradesinin ve Egemenliğinin en güçlü sembolü olan TBMM’nin 100. yaşını idrak edeceğimiz bu yılki “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ne yazık ki Koronavirüs pandemisi nedeniyle meydanları ve okul bahçelerini dolduran coşkulu kalabalıkların eksikliği içerisinde geçecek.

Bir asırlık tecrübeyle kökleşen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 100. açılış yıl dönümünü, tüm dünyanın bir salgının kuşatması altında kaldığı önemli ve kritik bir süreçte kutluyoruz.

Bu topraklarda, özgürlüğü tek seçenek hâline getirmiş, bağımsızlığa meftun, mazlumlara umut olup merhametle kucak açan, zalimlere cesaretle ve metanetle karşı duranlar ancak var olabilirler. Bizi tarih sahnesinde büyük kılan, her şartta tarihe yön veren kahramanlar çıkaran, vesayeti cumhurun iradesiyle tasfiye, esareti şanlı direnişlerle tarihe gömen, göğsümüzde taşıdığımız imanımız ve bu topraklarda yeşerttiğimiz kardeşliğimizdir.

15 Temmuz “işgal” girişiminin üzerinden tam beş yıl geçti. O gecenin adil şahitleri olarak bugünden geriye baktığımızda eğer o gece Aziz Milletimiz gövdesini siper edip darbeyi engellememiş olsaydı ülkemizin dolayısıyla bu ülkenin yerlilerinin başına neler gelebileceğini daha net bir şekilde görebiliyoruz artık.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 97. Yılını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı’nı kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Bir millet ve devlet olarak yeniden tarih sahnesine çıkma yolunda önemli kararlar alan, en önemlisi de millet egemenliğini esas alarak kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, bugün 97. yaşına girmiştir. 97 yıl önce bugün bu ülkenin inançlı ve imanlı evlatları kendi iradelerini temsil eden Birinci Büyük Millet...